Terörle mücadelede şehit olan, haklarını asla ödeyemeyeceğimiz vatan bekçilerimize ve güzel yurdumun her köşesinde hain, alçak ve hunhar saldırılarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, gazilerimiz ve yaralılara acil şifa, yakınlarına da sabır dileyerek terör ve enformasyon konusunda naçizane paylaşımda bulunmak istiyorum.
Terör eylemlerinin ardından hemen yayın yasağı getiriliyor ve bu durum çeşitli eleştirilere, tepkilere, yorumlara ve farklı bilgi kirliliklerine yol açıyor.
Peki, yayın yasağı olmalı mı olmamalı mı?
Yasak hangi yayın kuruluşlarına ne şekilde getirilmeli, sınırları, takibi ve cezai müeyyideleri ne olmalı?
Burada geçici süreli kastedilen yasak aslında özellikle o anda yayın yapan televizyon ve radyo yayınları.
Ertesi gün baskıya hazırlanın gazeteler yani yazılı yayın organlarının denetimi nasıl olacak?
Türkiye’de eskiden beri süre gelen bir kısım ve yandaş medya olgusundan, haberin görüş şekliyle birbirlerine veriştirip duracaklar. Biri ötekini vatan hainliği ile diğeri berikini yandaş yağdanlıkla suçlayıp duracaklar.
Böyle de olmuyor mu?
Hadi diyelim ülkede radyo, televizyon ve gazetelerin yüzlerle ifade edilen sayıları belli.
Sulh hukukçular yayın yasağı kararını aldı, sözüm ona, denetimlerine bir türlü akıl sır erdiremediğim RTÜKve ilgili diğer birimlere de görev verildi, işlerini güçlerini bırakıp düştüler bu yayın organlarının anlık yayınlarının peşine …
Kitle iletişim ve teknolojik gelişmelerle olayın bir başka boyutları da var.
Elektronik yayın yapan binlerce internet haber sitesi var ki bunların birçoğu ne idüğü belirsiz, ama amacı belli amatör yayıncıları nasıl engelleyeceksiniz?
A evet, Türkiye’de internetteki içeriğe erişimi engelleme yetkisi olan 2 kurumumuz var öyle ya. TİB veErişim Sağlayıcılar Birliği… 5651. Yasa geçen yıl biraz pekiştirilmişti, kamu düzeni ve yaşam değerlerinin korunmasıyla ilgili olarak… Bunlara da iş kaldıysa, mağdurun iki eli yapanın iki yakasında, süreç Mahkemeyi Kübra’ya kadar uzar gider…
“Yok canım o kadar tıklayıcıları yok, kim bakıyor ki internet haber sitelerine… yamuk yapanlar da bir şekilde yakayı ele verir…” diyelim…
Ve hadi diyelim ki, medya üç maymunu oynadı, ama bu manipülasyonda anlık olaylarda bilgiye ihtiyacı olanların sayısı bu kez milyonlarla ifade ediliyor, bunları nasıl engelleyeceksin?
Bir iki tane liste başı sosyal medya kuruluşunu belli bir yüzdelik dilimle ancak geçici bir süre yavaşlatabilirsin…
Aradan kaçan kızgınlıkla yapılan sübjektif paylaşım ifadeleri ve objelerini kontrol etmeniz ya da disipline etmeniz mümkün mü?
“MEDYE BİLİNÇSİZCE TERÖRE YARDIM VE YATAKLIK EDİYOR”
Doğru…
Ülkeyi idari edenler, kanun yapanlar, koruma, kollama ve yürütme güçleri!
Terörizmin ses getirme amacında olduğunda elbette ki hemfikiriz…
“Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir. Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlakının, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir.”
Cümlesine de en küçük bir itirazımız yok.
Ancak bu tür toplumsal olaylarda, kriz durumunda toplumu mümkün olduğu kadar hızlı, doğru ve yoğun bir biçimde bilgilendirme sizin göreviniz.
Zaten, Devletin toplumu doğru bilgilendirmesi anayasal bir yükümlülük değil mi?
Atatürk Havalimanı’ndaki hain kahpe saldırının ardından canlı yayın yapan TRT ve diğer televizyon ve radyo yayınları, haber sıralamaları ve yorumları, ertesi gün gazetelerdeki manşet, diğer haber, fotoğraf içerik ve sayfa düzenleri aslında İletişim Fakülteleri’ne de tam bir ders konusu…
Her şeyden önce YAYIN YASAĞI kavramı sizce de yanlış değil mi? ŞİDDETİN EKRANDA TEKRARININ YAYINLANMASI desek daha doğru olmaz mı?
Netice-i Kelam;
Yeni Anayasa’nın biran önce oluşturulması artık kaçınılmaz.
Eğer siz gerekli tedbirleri almaz, (internet medyası gibi) acil çıkartılması gereken kanunları hâlâ sümenaltı ederseniz bu konular daha da tartışılır hale gelecektir.
Bütün bunlarla birlikte TÜRKİYE’NİN ACİLEN
Doğru, tarafsız ve hızlı haber tevzi eden profesyonel yönetimli MİLLİ BİR AJANSA
Yine aynı şekilde
Durdukları yer, düşünceleri, görüşleri elbette ki farklı olabilir, ancak doğru, dürüst ve güvenilir olmak kaydıyla PROFESYONEL ÖZEL HABER AJANSLARI ve yayın yapacak medya kuruluşlarına ihtiyacı vardır.
Aksi taktirde, istisnalar hariç, gücün yanında fırıldak olan bugünün havuz ya da yandaş medyaları yarın saf değiştirecektir.
Kadir Geceniz ve Bayramınız Mübarek olsun!
FACEBOOK YORUMLAR