Kullandığım araçla Yoncalık’ta sağa sinyal verip Karayolları kavşağına girdiğimde, tak araç geçişine müsait kavşakta önümde aniden bir yavşak (affınıza sığınarak) beyaz minibüsle durdu. Araçtan bir kişi indi, indiği kapıyı kapattı ama açık bıraktığı pencereden sohbete başladı. Selektörle uyardım, arkamda da beklemeler artınca 15-20 saniye sonra mecburen korna çalarak uyardım biraz da çekinerek. O da gayet normal ve mülayim bir şekilde kırmadı bizi, umarsızca yavaş yavaş hareket etti ve sonra Palandöken kavşağı kırmızı ışıkta kader bizi yanyana getirdi.
Pişkin bey camını açtı ve “Yav bu Türklerde bir dakkalık sabır yok. Hayret yani…” diye yüksek sesle geveledi ve gazladı…
Buyurun yorumlayalım...
Diyen olsa ki, be adam, kavşakta arkanda beklettiğin araçtakiler ya Türk değilse… Geri zekalının kafasındaki Türk tipi nasılsa artık..
Bilinçli ya da bilinçsiz kullanılan bu ve benzeri tanımlamalar (Türklerde bir dakkalık sabır yok..) aslında ciddi anlamda kavramsal bilgi kirliliğine yol açıyor ve belleklere de kalıp olarak yerleşiyor.
Şu günlerde;
hocaefendi
imam
vaaz
hizmet
himmet
paralel
in
cin
FG
Sizde ne çağrıştırıyor? Saygınlık ya da sıradanlık mı? Hainlik ve de terör mü? Hiç de masum durmuyorlar ilk akla düşüşte…
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de benim gibi düşünmüş; “kirlendi bu kelimeler” arkadaş…
Sanırım, İnşaat tekniğindeki tanımlamalarda “paralel yapı” lar bir süre teğet geçilecek…
Kim kime himmet edip hizmet edecekse, muhatapta bulunduklarının in mi cin mi olduklarını artık iyi belirlemeli, bu saatten sonra artık kimse kandırıldım diyemez…
Komik ama ironik bir yorumla; Allah’tan, (hoca) sıfatıyla iyice pekiştirilen orta öğretimdeki öğretmenlerin üniversitelerdeki hoca öğretim üyeleri (hocaefendi) değiller…
Ebediyete intikal etmiş ya da hayatta bulunan çok saygın, din hocalarına da geçmiş olsun. Sizler de buefendilik sıfatından bir süre mahrum kalacaksınız gibi…
Mesleki sıfat vaaz o kadar değil de, yıllardır Türk sinemasının gayrimüslim senarist ve yazarlarının yapmaya çalıştığı ancak başaramadığı imam sıfatı bu işgal girişiminin ardından en çok kirlenen ve yıpranan isim oldu.
2014 yılında verilen FG plakalar haklı bir gerekçeyle iptal ediliyor, ama bu rumuzu kullanan farklı birim ve unsurlar da madara olmasınlar diye alternatif rumuzlara geçecekleri aşikar, açılımına adaş isim sahiplerinin de işi kolay değil…
Allah’ın adını hain emellere alet edenleri, yüce dinime zarar verenleri, hak yiyenleri, hırsızlık yapanları, bu cennet vatana düşmanca ve düşmanın yanında göz dikenleri, al yaldızlı bayrağıma haince el uzatanları ve onlara yardım ve yataklık edenleri Rabbim kahhar ismiyle kahreylesin!
FACEBOOK YORUMLAR