İçişleri Bakanı Soylu'dan SİHA'ları eleştiren CHP'li Tanrıkulu'na tepki
İçişleri Bakanı Soylu’dan SİHA’ları eleştiren CHP’li Tanrıkulu’na tepki
İçişleri Bakanı Soylu:
- “Silahlı insansız hava araçlarını bir şekilde suçlamaya çalışırken terörle yaptığımız mücadeleden incindikleri açıkça ortadadır. Ana muhalefet partisinin bu milletvekilini acilen çağırıp ağzının payını vermesi lazım”
- “Birileri bundan rahatsız olmuş ve savaşta bile bu kurallar uygulanmaz diyor. Biz PKK ile savaşıyoruz öyle mi? Öyle zehirli bir kelimedir ki bu. Bu kelimenin anlamı şudur; PKK bir terör örgütü değil, Allah korusun onların dilinde Türkiye ile eşit şartlarda savaşabilecek bir yapının sahibi"
- “PKK’ya destek Türkiye’de faaliyet göstermesi için veriliyor. DEAŞ’a Suriye ve Irak’ta faaliyet göstermesi için destek veriliyor”
- “Birleşmiş Milletler’in kimin için birleştiği artık sorgulanmalı. Bosna’da yoklar, Filistin’de yoklar, Arakan’da yoklar, Suriye’de samimi bir şekilde yoklar. Birleşmiş Milletler artık çağrı yapma ve yardım kolisi gönderme kuruluşu olmanın ötesinde bu yaşanan dramlar için daha somut adımlar atmalıdır”
- “Bu torbacıların canına okumak bizim boynumuzun borcudur. Acımayın bunlara. Teröriste hangi muameleyi yapıyorsak bunlara da aynı muameleyi yapın”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bölücü terör örgütüyle mücadelede etkin rol üstlenen silahlı insansız hava araçlarını (SİHA) eleştiren CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun sözlerine ilişkin, “Silahlı insansız hava araçlarını bir şekilde suçlamaya çalışırken terörle yaptığımız mücadeleden incindikleri açıkça ortadadır. Ana muhalefet partisinin bu milletvekilini acilen çağırıp ağzının payını vermesi lazım” dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, Zabıta Haftası nedeniyle zabıtalarla Bakanlık Konferans Salonu'nda bir araya geldi. Burada zabıtalara seslenen Bakan Soylu, Türkiye’nin dünyaya nükleer silahlar gibi yıkıcı icatlar değil, bir Selçuklu, bir Osmanlı sanatı, ayrı bir musiki, şiir, medeniyet ve insanlık anlayışı bırakmış bir millet olduğunu söyledi. Türkiye’nin savaştan kaçan 4.5 milyon insana kapılarını açabilen bir insanlık anlayışını dünyaya miras bıraktığını ifade eden Bakan Soylu, “Bugün dünyada seyrettiğimiz kanlı ve trajikomik tiyatro, bir ülkenin seçime gidecek parti liderlerinin televizyonda Türkiye karşıtlığı üzerinden oy devşirmeye çalışmaları bizim bu köklü mazimize yeniden el uzatmamızın ve oradan güç alarak geleceği inşa etmek için 1923’e, 1071’e, 2023’e, 2053’e, 2071’e el uzatmamızın temel anlamı bu yüzdendir. Bu yaşananlar basit bir Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı değildir. Bu çok daha büyük rahatsızlığın, korkunun ürünüdür. Bu ülkeyi bir kültürel bombardımana tutup bırakın Osmanlı ve Selçuklu’yu darbelerle ve darbe anayasalarıyla beraber 1960 öncesini bile unutturmaya çalışan anlayışın neticesidir. Ne ile karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz. Oysa Türkiye unutturulmaya ve değiştirilmeye çalışılan mazisine hiçbir şekilde dönemsel ayrım yapmadan el uzatmış ve oradan güç alarak bugün ihracatını 150 milyar doların üzerine, büyümesini de yüzde 5 seviyelerine çıkarabilmiştir” diye konuştu.
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini anımsatan Bakan Soylu, darbe girişimine rağmen bugün otellerin dolu olduğunu ifade etti. Türkiye’nin terörle mücadele ettiğini vurgulayan Bakan Soylu, “Terörle mücadele ve teröristle mücadele zordur. Her geçen gün imkan ve kabiliyetinizi arttırmak zorundasınız. İsrail’den insansız hava araçlarını (İHA) aldığımız günlerde hangi zorlukla karşılaştığımızı, tamir yapılması gerekirken tamirin aylarca sürdüğünü, terörle mücadelemizin akamete uğratıldığını hatırladığımız günler 100 yıl öncesine değil yakın bir zaman içerisindeydi. Bugün savunma sanayimizi millileştirmek Türkiye’nin en önemli politikalarından birisidir. Biz bugün İHA’larımızı kendimiz yapıyoruz” şeklinde konuştu.
“Ana muhalefet partisinin bu milletvekilini acilen çağırıp ağzının payını vermesi lazım”
Bakan Soylu, İçişleri Bakanlığının iç güvenlik çerçevesinde havada uçup da teröristleri yukarıdan keşif ve istihbarat yapabilme saatinin ayda 15 saati geçmediğinin altını çizerek şunları kaydetti:
“Şimdi haftada 620 saat. Bu ayda 2 bin 500 saat yapıyor. Yani nasıl siz sahada zabıta olarak denetlemelerinizi, keşiflerinizi ve çalışmalarınızı sürdürüyorsanız aynı şekilde bu ülkenin güneydoğusunda ve doğusunda bizim İHA’larımız teröristlerin faaliyet alanlarını daraltmak ve ülkemize, savunmamıza üstünlük sağlayabilmek için 24 saat görev yapıyor. Birileri bundan rahatsız olmuş ve savaşta bile bu kurallar uygulanmaz diyor. Savaş ne demek? Biz PKK ile savaşıyoruz öyle mi? Öyle zehirli bir kelimedir ki bu. Bu kelimenin anlamı şudur; PKK bir terör örgütü değil, Allah korusun onların dilinde Türkiye ile eşit şartlarda savaşabilecek bir yapının sahibi. Aslında SİHA'ları bir şekilde suçlamaya çalışırken terörle yaptığımız mücadeleden incindikleri açıkça ortadadır. Ana muhalefet partisinin bu milletvekilini acilen çağırıp ağzının payını vermesi lazım. Sivil insanlarımızı öldürecekler, silahsız masum insanları öldürecekler bir tek sesiniz çıkmayacak. Sonra adalet diye yürüyeceksiniz. Bakın dün, bugün toplam 23 terörist etkisiz hale getirildi. Bu kabiliyetimizin hangi anlamda geliştiğini ortaya koymaktadır. Yani Kandil’den ellerine verilen bir kağıdı tercüme etmekten yoksun olanlar bugün ülkemizin mirli birliğinin ve beraberliğinin en önemli güçlerinden birisi olan yerli ve milli savunma sanayimizi hedef almaları boşuna değildir. Başkalarının tercümanlığını yapıyorlar. Bugün bir taraftan jandarmamız, bir taraftan polisimiz, korucumuz, TSK’mızın mensupları hep beraber yoğun bir mücadele ortaya koyuyor. Kimse canını düşünmüyor. Herkes memleketimizin hürriyetini düşünüyor. Bu büyük bir sorumsuzluk ve aymazlıktır. Bu kararlılığımız devam edecek. 2 bin 500 saatin iç güvenlik harekatında yetmeyeceğini, bunu 5 bin saate çıkartacağımızı ifade etmek istiyorum.”
“Birleşmiş Milletler’in kimin için birleştiği artık sorgulanmalı”
Sözde müttefik ülkelerin PKK’ya füze ve yeni nesil silah yardımında bulunduğunu belirten Bakan Soylu, “Senin derdin bu ülkeyle ne arkadaş? Ben şehit olmuş ailelerimizi arıyorum. Burada sizin huzurunuzda söylüyorum bir tanesinden bu güne kadar tek bir sitem duymadım. ‘Bir evladımız varsa onları da vermeye talibiz’ diyebilecek asil bir milletin evlatlarıyız. Bu korkunç şiddet ve terör binlerce yıllık medeniyet birikimi olan topraklarda yaşanıyor. PKK’ya destek Türkiye’de faaliyet göstermesi için veriliyor. DEAŞ’a Suriye ve Irak’ta faaliyet göstermesi için destek veriliyor. Bunların hepsinin bu bölgeye yönlendirilmesi tesadüf değildir. Bilmenizi isterim ki bu iş bizi güçlendiriyor. Biz yumruk atıyorlar, düşüremiyorlar. Daha kuvvetleniyoruz ve daha güçleniyoruz. Bizim birbirimizin bağlarını koparmaya çalışıyorlar. Arakan’da o bir avuç Müslümanlara yapılanlar, bu yapılanlara dünyanın neredeyse kılını kıpırdatması asla bir tesadüf değildir. Bu bilinçli bir harekettir. Birleşmiş Milletler’in kimin için birleştiği artık sorgulanmalı. Bosna’da yoklar, Filistin’de yoklar, Arakan’da yoklar, Suriye’de samimi bir şekilde yoklar. Birleşmiş Milletler artık çağrı yapma ve yardım kolisi gönderme kuruluşu olmanın ötesinde bu yaşanan dramlar için daha somut adımlar atmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Teröriste hangi muameleyi yapıyorsak bunlara da aynı muameleyi yapın”
Bakan Soylu, bu sabah 81 il valisi, emniyet müdürleriyle, jandarma komutanlarıyla, bölge komutanlarıyla ve sahil güvenlik komutanlarıyla birlikte 2 saatlik toplantı yaptıklarını kaydederek, bugünkü toplantının ana başlığının okul çevrelerinin güvenliğini alabilmekle alakalı olduğunu ifade etti. Bakan Soylu, özellikle narkotikle mücadele konusunda hangi adımları gerçekleştirmeleri lazım, çocukları bu illete bulaştırmak isteyenlere nasıl cevap vermeleri gerektiğine dair çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Uyuşturucu ile mücadele ve çocuklara musallat olanlarla mücadelenin sadece kolluk kuvvetlerinin işi olmadığını anlatan Bakan Soylu, “Bu hepimizin işi. Bu torbacıların canını okumak bizim boynumuzun borcudur. Acımayın bunlara. Teröriste hangi muameleyi yapıyorsak bunlara da aynı muameleyi yapın. Polisimizle, muhtarımızla, belediye başkanımızla hep beraber iyi bir çalışmayı ortaya koyup bunları çocuklarımıza yaklaştırmayalım ve gereğini yerine getirelim. Bu konuda özellikle okul dönemi başlıyor. Bu internet kafeler, işini doğru yapanlar için söylüyor değilim ama çocuklarımızı zararlı alışkanlıklarla karşı karşıya bırakanların çoğunluklu olduğunu ifade etmek istiyorum. Allah muhafaza uyuşturucu satıcılığını oradan alıştırıyorlar, çocuk pornosu denilen hadiselerin oradan evlatlarımıza musallat etmeye çalışıyorlar. Üç kuruş para kazanılacak diye bir nesli yok edemeyiz. İşini doğru yapanın yanındayız, işini eksik yapan veya kötü niyetli para kazanacak diye yapanların da karşısında olduğumuzu herkes bilsin” dedi.
Bakan Soylu'nun konuşmasının ardından zabıtalar hediye takdiminde bulundu. Bakan Soylu, kendisine hediye edilen zabıta kıyafetini giyerek hatıra fotoğrafı çektirdi.
FACEBOOK YORUMLAR