Suriye...

Kimse kimseyi suçlamadan.
Kimse kimseye hakaret etmeden.
Aklı başında, siyasetten uzak, mantıklı bir şekilde düşünelim lütfen...

Şu bir gerçek.
Esad'la görüşülmesi gerekiyor.
Hatta şarttır.
Ve;
Göreceksiniz.
Eninde sonunda bu olacak.
Çünkü;
Türkiye'nin sınır güvenliği ve gelecekte olası tehditlerin bertaraf edilebilmesi için.
Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması.
Bir ve bütün kalması için masaya oturulması şart.
Toprak bütünlüğünün sağlanmasının yolu.
Merkezi Hükumetle görüşüp birlikte hareket etmekten geçiyor.
Bunu hepimiz biliyoruz artık...
 

Şu anda Suriye'de ki tehdit kimden geliyor.?
 

Esad'dan mı.?
ABD destekli terör örgütlerinden mi.?

Biz şu anda ABD destekli terör örgütlerinin saldırısı altındayız.
Amerika'nın eğittiği teröristlerin roketleri Kilis'e, Hatay'a düşüyor.
Kahraman ordumuz.
Amerika'nın 500 milyon dolar para harcayarak, silah verip eğittiği Pkk/Ypg/Pyd teröristleriyle.
Dolayısıyla Amerikayla çarpışıp Şehit ve Gazi oluyor.
Peki;
Esad'a bağlı güçlerden bize herhangi bir saldırı var mı.?
Yok.
Amerika'dan var mı.?
Var...

O halde.
Askerimizle dolaylı da olsa çarpışan.
Şehit eden.
Yaralayan.
Sivilleri öldüren.
Kısaca bize saldıran Amerikalılarla konuşurken.
Adamların, biri gelip diğeri giderken.
Bize hiçbir saldırı yapmayan, tehdit oluşturmayan Esad'la neden konuşamıyoruz.?
Niçin masaya oturup, bölgede ki yabancı güçleri temizlemiyoruz.?
Bu daha kolay olmaz mı.?

Son olarak şunu da merak etmekteyim.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla temizlediğimiz bölgeler ne olacak.?
Buralarda sonsuza kadar kalamayacağımıza göre.
Ve;
Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduğumuza göre.
Görünen o ki;
Esad'da gitmeyeceğine göre.
Bu bölgeleri kime teslim edeceğiz.?
Suriye Hükümetiyle konuşmazsak ve muhatap almazsak.
Bu ülkenin toprak bütünlüğü nasıl sağlanacak.?

 

Son söz;
Esad katilse, Amerika ne.?