Uykudan Uyanana Masal Ne Fayda..
Bana bir masal anlat baba
İçinde bütün oyunlarım
Kurtla kuzu olsun sekerle bal
Baba bir masal anlat bana
İçinde denizle balıklar
Yağmurla kar olsun güneşle ay
Anlatırken tut elimi
Uykuya dalıp gitsem bile
Bırakıp gitme sakin beni
Bana bir masal anlat baba
İçinde tüm sevdiklerim
İçinde İstanbul olsun
Gençlik yıllarımızım bu anlamlı mısraları bir dizi ile hafızalarımıza kazınmıştı .. Doksanlı yıllarda ulusal bir kanalda yayımlanmış olan ve başrollerinde Şevket Altuğ, Sümer Tilmaç, Jülide Kural ve Şevval Sam’ın yer aldığı dizi başlar iken televizyon başında pür dikkat izler bazen gözlerimiz puslanırdı. Herkes kendinden bir duyguyu yaşardı bu dizide..
Tabi aradan uzun yıllar geçti.
Masal dinleyecek yaşı geçtik. Çocuklarımız bile masal anlatılacak yaşı geçtiler...
Bunca sene masal dinledik. Uyumak için değil ha. Uyutulmak için hep anlatıldı masallar bize.
Dost masal anlattı ..
Ağabey dediklerimiz masal anlattı.
Sevdiklerimiz, nefret ettiklerimiz masal anlattı.
Safı, kurnazı, hacısı ve hocası anlattı biz dinledik.
Masal dinledik ..Aldatıldık .
Masal dinledik ..Sırtımızdan vurulduk.
Masal dinledik ..Vefasızlığa maruz kaldık.
Masal dinledik. İhanete uğradık.
Birileri de inatla bu masallara bir son vermedi.
Dedim ya artık masal dinleyecek yaşı geçtik.
Masal anlatacak bir birikimimiz de olmadı.
Artık gerçekleri anlatın istedik..
Çıkarlarınızdan arınarak.
Karşınızdakinin sizin masal anlattığınızın farkında olduğunu bilerek ..
Artık gerçekleri anlatın.
Adam gibi ...
Dost gibi..
Ağabey gibi ..
Düşman gibi ...
Ama mertçe ..
Dürüstçe ..
Artık gerçekleri anlatın. Masalı anlattınız uyuduk. Sabah oldu artık. Uyumak değil uyanmak istiyoruz ..
Artık gerçekleri anlatın...
Vefa stadyumunda veya semtinde...
Dostlar sofrasında ..
Gerçekleri anlatın..
Dostluğunuz samimi olsun. Adamlığınız ortaya çıksın..
Gerçekleri anlatın onurlu bir yaşama gayeniz olsun..
Gerçekleri anlatın ki anlattığınızın masal olduğu ortaya çıkınca mahcubiyet yaşamayın.
Gerçekleri anlatın..
Yüzünüz attığınız kahkahadan kızarsın. Yaşadığınız utançtan değil..
Gerçekleri anlatın..
Çünkü masal anlatan ,gerçekleri anlatan, yalanlarla avutan veya avunan her kes bir gün ölecek..Öteki tarafta masallarınızı dinleyecek ve masallarınıza inanacak kimse olmayacaktır.