Ben bir Kürt'üm..

                Yakın zaman içerisinde bir siyasi parti temsilcisi Erzurum hakkında akla hayale sığmayan cümlelerle sözüm ona tarihi bir anekdot düştü. O şahsın sarf ettiği sözleri tekrarlayıp ona prim yaptırmamak adına tekrardan paylaşmayacağım.

Aslında beklemediğim bir söylem değildi..Ancak benim vurgulamak istediğim Türk’ün Kürt ile Kürt’ün Türk ile herhangi bir sorunu yok iken durduk yere böylesine ayrıştırıcı bir dilin Mecliste pervasızca dile getirilmesidir.Ben Kürt bir vatandaş olarak Erzurum ve Erzurumlu ile yıllardır hiçbir sorun yaşamadım.Siyasi görüşü ,etnitisesi ne olursa olsun hiç sorgulamadım.Kimsede bana bunu sorma gereği duymadı.

Erzurum, Türkiye’nin aynasıdır. Türk, Kürt, Alevi, Sunni, Sağcı, Solcu, Milliyetçi ve Ulusalcı, hangi görüş ve inanca sahip insanları ararsanız Erzurum’da bulabilirsiniz. Ortak nokta birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe yaşıyor olmamızdır. Görüş olarak hiçbir inancın, hiçbir etnitisenin ülke sınırları içerisinde birbirinden üstünlüğünün olmadığını düşünüyorum. Aynı gemide yol alıyor isek hepimiz eşit şartlarda yaşam standartlarına sahip olmalıyız. Ki öyleyiz! Hiç bir siyasi görüş bizim bu birliğimize kast edici beyanlarda bulunmamalıdır. Tabanda ayrışmayan toplum, siyasi gelecekleri için toplumu malzeme olarak kullanmaya çalışanların bu tuzağına düşmemelidir.
Hiçbir siyasi görüş farklılıkları olan bir ülkede salt olarak bir etnitiseyi temsil noktasında belirleyici olamaz. Türkçülüğü savunan bir siyasi parti ile Kürtçülüğü savunan bir siyasi partinin benim gözümde hiçbir farkı yoktur. Yâda salt olarak Sünniliği savunan ile Aleviliği Savunan siyasi partilerde hakeza aynıdır. Türkiyeliliği savunan, farklılıkları zenginlik olarak gören, her kesimden inanca saygı duyan doğru yoldadır.

Türk’ün, Kürt’ün, Laz’ın, Çerkez’in, Alevinin, Sünni’nin ve Ulusalcının tek temsilcisi benim diye  yol alanlar toplumu aldatmanın peşindedir. Bu değerleri kullanarak toplumu kutuplaştırmaktan başka bir şeye hizmet etmiyorlardır. İşte başta bahsettiğim şahsın amacı da tam olarak budur. Ben bir Kürt vatandaşı olarak beni temsil etmesi için kimseye yetki vermedim. Benden bağımsız kimse beni temsil edemez. Hal böyle iken bu tür şahıslar bu yetkiyi kimden ne amaçla aldıklarını beyan etmelidirler?

Tarihten dem vuranlar Çanakkale’deki ruhu oluşturanlardan neden bahsetmezler?

Kurtuluş savaşında Erzurum’u düşmandan kurtaranların kimlerden oluştuğunu neden dile getirmezler?

İzmir’de Yunan’a ilk kurşunu sıkanın kim olduğunu neden dile getirmezler?

15 Temmuz’da meydanlara inenlerin hain girişime karşı Erzurum ve ilçelerinde direnenlerin kimler olduğunu niye sorgulamıyorlar?

Onlardan olmayanları hain,çıkarcı,satılık olarak görmelerindeki akıl,mantık nedir?

Tarihe bir not düşmek isteyenler bu sorulara cevap vermelidir..

Evet ben bir Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım.Bu ülke diğer farklı kökenli vatandaşların olduğu kadar benimdir de..Özgürce dalgalanan Ay Yıldızlı Bayrağımızda benimde atalarımın kanı var..Hal böyle iken bu ülkede huzur içerisinde yaşamaktan mutluyum.Benim bu mutluluğumu hiçbir siyasi görüş bozamaz..Kimse beni ötekiymişim gibi lanse edemez.Ayrıştıramaz..2000 Yıllık kardeşlik bağımızı kimse koparamaz.Yapabileceği tek şey teşebbüste bulunmak olur.

Tüm TÜRKİYE halklarıda buna izin vermez..

Gerisi mi;lafügüzaf..