Yazıcı: Erken seçim bizim gündemimizde yok
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, parti olarak gündemlerinde bir erken seçim olmadığını söyledi.
Yazıcı, A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı: - "Erken seçim bizim gündemimizde yok. İnşallah her üç seçimi de 2019'da anayasada, yasalarda öngörülen tarihte gerçekleştireceğiz"
"(Kılıçdaroğlu'nun Focus dergisine verdiği beyanat) Sorumluluk mevkisinde olan bir kişinin Türkiye düşmanı veya terörist kümelerin sözcüleri gibi Türkiye aleyhinde, hele hele bir yabancı dergiye, hele hele Türkiye'ye olur olmaz konularda sorun çıkartan, sorun üreten bir ülkenin dergisine bu mülakatı vermesi, bu tür sözcükleri kullanması sorumsuzluktur, aymazlıktır ve üzüntü vericidir"
- "(CHP’li Akaydın'ın açıklamaları) Bu millet bunları unutmaz ve belki de bunun bir ceza kovuşturması boyutu da olabilir. Değerleri böyle küçümsemek anlamıyla mutlaka ceza hukukunda da bir karşılığı vardır diye düşünüyorum" - "(Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı) Kim çıkarsa çıksın, yani millet sonuçta bu ülkeye kim katkı sağlayacak, bu ülkeye kim hamle yapacak bunu gördü, bunu değerlendirecek. Dolayısıyla, muhalefet partilerinin kimi aday çıkartıp çıkartmayacağı bizim gündemimizde yok, fazla da ilgilendirmiyor"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alman Focus dergisine verdiği mülakat ve Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın'ın 15 Temmuz şehitlerine yönelik sözleriyle ilgili bir soru üzerine Yazıcı, "Bir anamuhalefet partisi Sayın Genel Başkanı ve yine aynı partinin bir milletvekilinin söylemleri ne akılla ne mantıkla ne izanla, ne vicdanla asla bağdaşır değil." dedi.
Yazıcı, şöyle devam etti:
"Sayın Kılıçdaroğlu Alman Focus dergisine verdiği mülakatta aynı Türkiye düşmanlarının kullandığı sözcükleri kullanıyor. 'Türkiye'de mal ve can güvenliği yok.' Bakın devletin en temel görevi vatandaşının mal ve can güvenliğini temin etmektir ve Türkiye Cumhuriyeti devleti bu konuda son derece hassas. Bütün imkanlarını, mücadelesini vatandaşının öncelikle can güvenliği ve elbette ki mal güvenliği için seferber etmiş durumda. Türkiye bir hukuk devleti, demokratik bir ülke. Sorumluluk mevkisinde olan bir kişinin Türkiye düşmanı veya terörist kümelerin sözcüleri gibi Türkiye aleyhinde, hele hele bir yabancı dergiye, hele hele Türkiye’ye olur olmaz konularda sorun çıkartan, sorun üreten bir ülkenin dergisine bu mülakatı vermesi, bu tür sözcükleri kullanması sorumsuzluktur, aymazlıktır ve üzüntü vericidir. CHP'nin bunu sorgulaması lazım, böyle bir şey olur mu?"
Akaydın'ın sözlerini de değerlendiren Yazıcı, Akaydın'ın akademisyenlik ve belediye başkanlığı görevlerinde de bulunduğunu hatırlattı.
Akaydın'ın, "250 şehidin sorumlusu devlettir" dediğini aktaran Yazıcı, "Devlet katletti diyor bunu ve ondan sonra da 15 Temmuz’a tiyatro diyor. Ya bu adam tiyatronun ne olduğunu hiç bilmiyor, birisi söyledi bunu tekrarlıyor, ama tiyatronun ne olduğunu da bilmeyecek durumda değil. 15 Temmuz’a tiyatro diyorsa 250 şehidimizin kanı üzerinde çok büyük bir aymazlık yapıyor ve elbette ki Türk milletine çok büyük bir hakarette bulunuyor." açıklamasını yaptı.
Bu konuda CHP’nin tavrını nasıl gördüğünün sorulması üzerine de Yazıcı, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Vallahi bedelini öder. Bu millet bunları unutmaz ve belki de bunun bir ceza kovuşturması boyutu da olabilir. Değerleri böyle küçümsemek anlamıyla mutlaka ceza hukukunda da bir karşılığı vardır diye düşünüyorum. Ama CHP'nin her şeyden önce 250 şehidimizin şahsına, onların yakınlarına ve elbette ki aziz milletimize en ufak bir saygısı varsa bu söylemin sahibi grup üyesinin disiplin kuralları gereği sorgulaması gerekir diye düşünüyorum. Yani kamuoyu bunu bekliyor, öyle sanıyorum, öyle biliyorum. Bakalım CHP ne yapacak burada."
ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI
Hayati Yazıcı, son günlerde yaşanan erken seçim tartışmalarına değindi.
Bu tür söylemlere Türkiye’nin siyasi geleneğinde sık sık rastlandığına dikkati çeken Hayati Yazıcı,sözlerini şöyle sürdürdü:
"Böyle gündem farklılaşınca, yeni bir hükümet modeli uygulayacağız, cumhurbaşkanı hükümet sistemi, bundan dolayı seçimlerden söz ediliyor. '2019’da üç seçim, yerel seçimlerle birlikte, yapılacak dendiğinde işte birisi de araya bir erken seçim diye bir laf atıyor. Bizim gündemimizde kesinlikle yok, biz gerçekçi bir partiyiz.
Dünyada olup bitenlerle Türkiye’nin durumunu kıyasladığınız zaman sosyoekonomik olarak hangi kriteri, hangi alanı dikkate alırsanız mevcut koşullara rağmen iyileştirmeler devam ederken seçimi gerekli kılan şey ne? Bir yerde tıkanırsınız, siyasetin yürüyeceği alan yoktur, bir tıkanma var, çözüm seçimdir. 'Efendim, hükümetin faaliyet alanı kısıtlanmıştır çözüm seçimdir.' Bunların hiçbirisi yok. Erken seçim bizim gündemimizde yok. İnşallah her üç seçimi de 2019’da anayasada, yasalarda öngörülen tarihte gerçekleştireceğiz."
KILIÇDAROĞLU'NUN ADAYLIĞI
"Kılıçdaroğlu’nun bazı sert açıklamalarının aslında cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir yatırım, girişim olduğu iddia ediliyor. Sizce Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı adayı olur mu, olacak mı?" sorusu üzerine Hayati Yazıcı, "Vallahi bilemem ben Sayın Kılıçdaroğlu nasıl davranacak, ne yapacak? Hem biz bugün Anadolu’yu dolaşıyoruz, görüyoruz, milletin teveccühü var. Dolayısıyla AK Parti’nin adayı belli, destekleyeceği aday belli." dedi.
Yazıcı, şunları kaydetti:
"Bunun karşısında da böyle derlenip toparlanarak bir aday çıkartabileceklerini hiç tahmin etmiyorum. Yani partiler aday çıkartırsa CHP'den Sayın Kılıçdaroğlu mu çıkar, onu bilmiyorum. Bir de bu konuda bir boşluk da var. Yani 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi milletvekili seçimiyle birlikte yapılacak, yani milletvekilliğine mi aday olacak, cumhurbaşkanlığına mı aday olacak? İkisine birden aday olunabileceğine ilişkin bir düzenleme henüz yok ortada. Olur mu, olmaz mı? Bu alanlar henüz muallakta, yani bunların netleşmesi lazım. Ondan sonra kararı kendileri verecek. Yani bizim öyle bir sorunumuz yok, öyle bir kaygımız yok, düşüncemiz yok. Kim çıkarsa çıksın. Yani millet sonuçta bu ülkeye kim katkı sağlayacak, bu ülkeye kim hamle yapacak bunu gördü, bunu değerlendirecek. Bu değerlendirmeyi yaparken de adayların müktesebatına bakacak. Yani nedir bunların kazanımları, birikimleri nedir? Tabii ki Cumhurbaşkanımızın müktesebatı belli, ortada. Türkiye’nin 3 Kasım 2002’den bu yana bütün kazanımlarının arkasındaki en büyük güç, itici güç Sayın Cumhurbaşkanımız. Aziz milletimiz bunları değerlendirecek. Dolayısıyla, muhalefet partilerinin kimi aday çıkartıp çıkartmayacağı bizim gündemimizde yok, fazla da ilgilendirmiyor."