Oltu Zümrüdü"Ne Hayat Veren Doktor
Erzurum'un Oltu ilçesinde 25 yıldır doktorluk yapan 52 yaşındaki İbrahim Ekinci, taş işlemeciliğinin merkezi konumundaki ilçede Oltu taşından sonra yörede "Oltu zümrüdü" olarak adlandırılan opal taşlarına hayat veriyor.
Erzurum'un Oltu ilçesinde 25 yıldır doktorluk yapan 52 yaşındakiİbrahim Ekinci, taş işlemeciliğinin merkezi konumundaki ilçede Oltu taşından sonra yörede "Oltu zümrüdü" olarak adlandırılan opal taşlarına hayat veriyor.
Ekinci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, asıl mesleğinin tıp doktorluğu olduğunu ve 25 yıldır Oltu'da görev yaptığını söyledi.
Bu zaman zarfında kırsala gittiği görevler sırasında tesadüfen değişik renkteki taşları gördüğünü ifade eden Ekinci, şunları anlattı:
"Onları bilen kişilere gösterdik. Bilen kişiler bu taşların takı tarzı taş olabileceğini söyledi. Daha derinlemesine araştırmalar yaptırdık. En sonunda buna 'opal' dediler ama renk olarak dünyada bulunmayan tatlı bir rengi var. Birebir zümrüde benzeyen parçaları var. Bunun üzerine biz biraz daha üzerinde yoğunlaştık. Aslında tıp mesleğiyle uğraşıyorum. Buna da hobi olarak başladım. Bunlarla ilgili olarak makineler aldık. Bunları basit atölyede işleyerek sunmaya çalıştık. Yani ben bir nevi hobi olarak uğraşıyorum. Ayrıca bu atölyede bu işin ustaları arada bir gelip çalışıyorlar, üretim yapıyorlar. Öyle bir istihdam da var."
"Dünyada bir tek bizim bölgemizde çıkan bir taş"
Taşın bilimdeki adının "opal" olduğunu kaydeden Ekinci, bu taşın içinden şeffaf ve yarı şeffaf değerli parçaların çıktığını dile getirdi. Bu taşların çok özel olduğunu vurgulayanEkinci, şöyle konuştu:
"Dünyada bir tek bizim bölgemizde çıkan bir taş. Başka yerlerden çıkan farklı formları var ama mesela zümrüt opal dediğimiz özellikle rengi şeffaf, yeşil olan sadece bizim bölgemize ait olan bir taş. Oltu'nun geçmişten gelen Oltu taşı var. Burada taş işletmeciliği üzerine bir alt yapı var. Bizim taşımız Oltu taşına göre daha sert bir taş, işlemesi daha zor. Yani basit tornalarla Oltu taşı işlenir ama bunda kullanılan malzemelerin kesinlikle elmas kaplama olması gerekiyor. O yüzden bu taşın kendine has olan özelliğinden dolayı zorlandık ama bunları işledik. Bu taşları altın ve gümüş takılara da uygulayabiliyoruz, sade taş olarak da yapabiliyoruz. Ayrıca bunlarla ilgili tespih çalışmalarımız da var. Çalışmalarımız şu anda genelde bölgesel. Bazen turistik bölgelere de veriyoruz. Üniversitede bu taşı işleyip değerlendirmeye çalıştılar. Şu andaki işleyişimiz bu şekilde."
Karadeniz Teknik Üniversitesinden öğretim görevlilerinin, önceki yıllarda ilçeye gelerek taşla ilgili araştırma yaptıklarını aktaran Ekinci, "40'a yakın çeşidi var bu bölgede. Yani yeşilin hemen hemen her tonu var. Sarı, kırmızı gibi renkleri de var, maviye çalan tonları da var. Taşın bilimsel adı 'opal' olmasına rağmen yörede 'Oltu zümrütü' adı kullanılıyor." dedi.
Ekinci, tanıtım için bazen fuarlara bu taşı gönderdiğini de sözlerine ekledi.