18 MART ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ MESAJI
Aziz ve Kahraman Şehitlerimiz, Kutsal vatanımızın korunması, milletimizin bekası ve hürriyetimizin sembolü olan ay-yıldızlı bayrağımız uğrunda göğsünüzü siper edip, canlarınızı hiç düşünmeden feda ederek, bu aziz toprakları kanlarınızla suladınız. Bu vesileyle, bıraktığınız aziz hatırayı saygıyla ve minnetle anıyoruz.
Aziz ve Kahraman Şehitlerimiz, Kutsal vatanımızın korunması, milletimizin bekası ve hürriyetimizin sembolü olan ay-yıldızlı bayrağımız uğrunda göğsünüzü siper edip, canlarınızı hiç düşünmeden feda ederek, bu aziz toprakları kanlarınızla suladınız. Bu vesileyle, bıraktığınız aziz hatırayı saygıyla ve minnetle anıyoruz. Emanetinizi sonsuza kadar koruyacağımızı ve yaşatacağımızı bilerek rahat uyuyunuz. Sizlerden aldığımız güç, azim ve kararlılıkla, rengini şehitlerimizin kanından alan Şanlı Türk Bayrağı sonsuza kadar gök kubbede özgürce dalgalanacak ve sonraki nesillere teslim edilecektir. Çanakkale’de yedi düvele karşı göğsünü siper edip, vatan aşkı ve özgürlük tutkusu için tarihin seyrini değiştiren, şehitlerimizin azmi ve kararlığıyla; Çanakkale Destanı ortaya çıkmıştır. Evet, düşman yalnız birkaç devletten ibaret olmayıp, sanki karşımızda bütün dünya vardı. Düşman donanması, II. Dünya Savaşı’na kadar, dünyanın gördüğü en büyük ve en modern donanmasıydı. Hal böyle iken kazanılan zaferin değeri daha iyi anlaşılmaktadır. Dün olduğu gibi bu gün de aziz şehitlerimizin torunları, aynı azim ve kararlılıkla; 15 Temmuz’ da, Afrin’ de ve gereken her yerde Ülkemizin ve insanlığın huzuru ve barışı için mücadele veren Kahraman Ordumuz ve Güvenlik Güçlerimiz, Çanakkale ruhunu bir kez daha yaşatarak, yeniden Milli bir direnişle, kahramanlık destanını tarihe altın harflerle yazdırmıştır. Bu itibarla, yüce milletimizin tarihin akışı içerisinde, bu azim ve kararlılığı ilelebet devam edecektir. Ecdadımızın; yüksek şecaat, cesaret ve göğüslerindeki sarsılmaz imanları ve vatana olan sevdaları ile bu mukaddes toprakları asırlarca korumuş, zulme ve zalime karşı kahramanca mücadele etmiştir. Yegâne emeli, mabedinin göğsüne namahrem eli değdirmemek olan bu aziz millet, haysiyet ve onuruna hiçbir zaman halel getirmemiştir. Tarihe damgasını vuran Malazgirt, Otlukbeli, Çaldıran, Mercidâbık, Mohaç, Sakarya ve Büyük Taarruz zaferleri buna şahittir. Aziz şehitlerimiz, Kutsal Kitabımızda; Allah yolunda ölenlere “Ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz”. Buyurulmaktadır. Siz Aziz Şehitlerimizin hem Allah indinde hem de Yüce Türk Milletinin bağrındaki manevi hatıranız daima en yüksek iftiharla minnet ve şükranla yâd edilecektir. Bu kutlu zaferler göstermiştir ki, gayret müminlerden, zafer Allah’tandır. O’nun rızasını kazanmak ve yeryüzünde iyiliği hâkim kılmak için çarpan yürekler asla esaret altına alınamaz. Hakka tapan milletimizin birlik ve beraberliğine göz dikenler, rezil ve zelil olmaya mahkûmdur. Yurdumuzun üstünde tüten en son ocak sönmeden bu bayrak inmeyecek, bu ezanlardinmeyecektir. Devletimiz; şehit yakını ve gazilerimizin bu güne kadar büyük bir özveriyle yanlarında olduğu gibi bundan sonra da yanlarında olmaya devam edecektir. Bağımsızlığımızın,özgürlüğümüzün, birlik ve beraberliğimizin ölümsüz sembolleri olan kahraman şehitlerimiz, ülkemizde barış ve huzurun, diğer coğrafyalarda ise mazlum milletlerin umudu oldunuz. Her zaman gönlümüzde yaşadınız ve ilelebet de yaşamaya devam edeceksiniz. Bu duygu ve düşüncelerle, vatanımızın bölünmez bütünlüğünü müdafaa uğrunda toprağa düşen, ‘‘vatan ebedi şan ve şeref bulsun’’ diyerek can veren, Aziz Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Gazilerimize sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir hayat dilerken, gazilerimiz ile aziz şehitlerimizin yakınlarının milletimize tevdi edilmiş en değerli emanetler olduğu bilinci içerisinde, devletimizin her türlü imkânıyla yanlarında olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. İstiklal Şairimiz Akif, ne güzel ifade buyurmuşlar; Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber. Ruhunuz şad, makamınız yüce, mekânınız cennet olsun.